TÜRKİYE’DE TURİZM SEKTÖRÜNDE SENDİKAL ÖRGÜTLENME
Özet
Türkiye sendikal hareketinin kazanımlarında önemli bir paya sahip olan turizm sektörü-konaklama veyemek içme hizmetleri işkolu sendikacılığı, 1980’li yıllarla birlikte yaşanan ekonomik ve sektörel dönüşümünsonucunda zayıflamaya başlamıştır. Bu süreçte sektörün sahip olduğu kronik istihdam sorunları daha dakötüleşmiştir. Sendikal örgütlenmenin görece daha güçlü olduğu yıllarda toplu pazarlık süreçleri ile çalışmaşartları işçi lehine düzenlenebilirken, son yıllarda sendikalaşmanın dramatik biçimde zayıflaması bu sorunlarınşiddetinin artmasına yol açmış aynı zamanda kuralsızlaşan piyasa ortamında çözümünü de çok daha zor birhale sokmuştur. Yetersiz sendikalaşmanın istihdam sorunlarını artırması, buna karşılık çalışma şartlarındakiolumsuzluğun sendikalaşmayı zayıflatması şeklinde karşılıklı etkileşim sendikal örgütlenmenin geliştirilmesiiçin bir kısır döngü oluşturmaktadır. Bununla birlikte yasal korumadan mahrum şekilde sömürü şartlarındaistihdam edilen işgücünün korunmasındaki rolü nedeniyle sendikal örgütlenmenin tüm işçiler için ulaşılabilirbir hak olarak sağlanması zorunluluktur. Bu nedenle sosyal hak sağlayıcı taraf olarak devletin bu konudagerekli tedbirleri alması ve sektörde işçi ve işveren arasındaki denge sağlayıcı rolünün gereğini yerine getirmesigerekmektedir. The unionism in the tourism sector – accommodation and food and beverage services which has a significant share in the gains of Turkish trade union movement, began to weaken as a result of the economic and sectoral conversions by the 1980s. The chronic employment problems of the sector, also, worsened during this period. In years when union organization was relatively stronger, working conditions could be regulated in favor of workers through collective bargaining processes, the dramatic weakening of unionization in recent decades caused the severity of these problems to increase, and at the same time, made the solution much more difficult in the deregulated market environment. The mutual interaction in the form that inadequate unionization increases employment problems, while the negative working conditions weaken unionisation creates a vicious circle for the development of union organization. However, due to its role in protecting the labor force employed under exploitative conditions without legal protection, it is imperative that union organization be provided as an accessible right for all workers. For this reason, the state, as social rights provider, must take the necessary measures in this regard and fulfill its role as a balance between the employer and the employee in the sector.
Kaynak
ÖNERİCilt
16Sayı
56Bağlantı
https://doi.org/10.14783/maruoneri.905649https://app.trdizin.gov.tr/makale/TkRNM05qY3lNZz09
https://hdl.handle.net/20.500.11857/2055
Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [443]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [1037]