ANTI-SOVIETISM IN TURKISH LEFT: CONCEPT OF SOCIAL IMPERIALISM, THREE WORLD THEORY AND PROLETERIAN REVOLUTIONIST ENLIGHTEMENT (PDA) MOVEMENT
Özet
The tension between the USSR and China in 1960s has been knownas the 'Moscow-Beijing Split' in the political history. The CPC's (TheCommunist Party of China) critiques against the CPSU (the CommunistParty of Soviet Union) have reached the highest point by claiming thatthe USSR is a 'social-imperialist' country. The answer that is producedas a solution to the problem of defining the USSR as an imperialist stateis the 'three world theory'. China has defined a new mission for herselfby the 'three world theory'. China has wanted to lead a front consisted ofthe 'third world countries' against the USA's and USSR's imperialism.This tension has influenced Turkey as well as many other countries. Inthe post 12th of March 1971 coup d'état period, while the Turkish leftwas reorganizing itself, the PDA movement (The Proletarian RevolutionistEnlightenment) which originated from the MDD (the National DemocraticRevolution) has had to become a party to this tension. The PDA, whichhas transferred the CPC's theory of 'social-imperialism' and 'three worldtheory' to Turkey, has reduced the struggle for socialism to the struggleagainst the USSR since the second half of 1970s. Amongst the variousUSSR critiques of the Turkish left, the one that the PDA circle holds hastaken a peculiar place by declaring the USSR as 'the basic conflict' andthrough its attitude that reduces the struggle for socialism to the struggleagainst the USSR. 1960’lı yıllarda SSCB ile Çin arasında başlayan gerilim siyasi tarihe “Moskova-Pekin Çatışması” olarak geçmiştir. Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP)’ne yönelik olarak başlattığı eleştiriler SSCB’nin “Sosyal-emperyalist” bir devlet olduğu iddiasıyla zirve noktasına taşınmıştır. SSCB’nin de emperyalist bir devlet olduğu iddiasına karşı üretilen çözüm ise “Üç Dünya Teorisi” olarak formüle edilmiştir. Çin, “Üç Dünya Teorisi” ile kendisine yeni bir misyon belirlemiştir. Çin, ABD ve SSCB emperyalizmine karşı “Üçüncü Dünya” ülkeleriyle kurulacak bir cepheye önderlik etmek istemektedir. Çin’in ABD ile ilişkilerini geliştirdiği bu dönemde ortaya çıkan “Üç Dünya Teorisi”, ABD’den daha çok SSCB’yi hedef alan bir teori haline gelmiştir. Bu gerilim pek çok diğer ülke gibi Türkiye’yi de etkisi altında almıştır. 12 Mart darbesinden sonra Türkiye solunun yeniden örgütlendiği dönemde MDD kökenli bir yapı olan PDA hareketi bu gerilimde bir taraf durumuna gelmiştir. ÇKP’nin “Sosyal-emperyalizm” ve “Üç Dünya Teorisi” kavramlarını Türkiye’ye taşıyan PDA sosyalizm mücadelesini 1970’lerin ikinci yarısından itibaren SSCB ile mücadele noktasına indirgemiştir. Türkiye solu içindeki çok çeşitli SSCB eleştirilerinin yanında PDA çevresinin SSCB’yi “baş çelişki” ilan eden ve sosyalizm mücadelesini SSCB ile mücadeleye indirgeyen davranışı, bu yapıyı Türkiye solu içinde özgün bir konuma getirmektedir.
Kaynak
Turkish Studies (Elektronik)Cilt
13Sayı
8Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TXpBd01qVTVPUT09https://hdl.handle.net/20.500.11857/2184
Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [443]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [1037]