Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorDemirhan, Hasan
dc.date.accessioned2021-12-12T16:51:03Z
dc.date.available2021-12-12T16:51:03Z
dc.date.issued2019
dc.identifier.issn2148-7782
dc.identifier.issn2148-9599
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.29000/rumelide.656753
dc.identifier.urihttps://app.trdizin.gov.tr/makale/TXprNU5UVXlNZz09
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.11857/2470
dc.description.abstractBulgaristan Komünist Parti yöneticileri 1984 yılının Aralık ayında ülkedeki toplam nüfusun yaklaşıkolarak %10’unu oluşturan Türklerin yirmi gün içerisinde isimlerini zor kullanarak değiştirmek içinbüyük bir kampanya başlattı. Bulgaristan hükümeti bu kampanya ile Bulgaristan’daki Türk varlığınıinkar ederek, Bulgaristan’ı sadece Bulgarların yaşadığı homojen bir ulus devlete dönüştürmekistiyordu. Zorla isim değiştirme kampanyası ilk önce güney Bulgaristan’da Türklerin yoğun yaşadığıbölgelerde başlatıldı ve çok kısa bir süre sonra orta ve kuzey Bulgaristan’da yaşayan tüm Türklerinisim değişikliği tamamlandı. Kampanya sürecinde Türklere, zorla isim değiştirme uygulamasınıgönüllü olarak kabul ettiklerini beyan eden dilekçeler imzalatıldı. Dilekçeleri imzalamak istemeyenve Bulgar komünist parti yetkililerine direnen Türkler, cezaevlerine ya da toplama kamplarınasürülmekte; buralarda ağır hakaretlere ve işkencelere maruz kalmaktaydı. Türk kamuoyuBulgaristan’da yaşananlardan ancak 1985 yılının Ocak ayında haberdar olabildi. Türk basını butarihten sonra Bulgaristan Türklerinin yaşadıkları haksızlıkları ve zulümleri sayfalarına taşıyarakkamuoyunun dikkatini Bulgaristan’daki Türklerin yaşadığı zulme çekmeyi başardı. Bu süreçte öncekiyıllarda Türkiye’de kurulmuş olan göçmen dernekleri Bulgaristan’da yaşayan yakınlarının çektiğiacıları devlet yetkililerine ve siyasi partilerin idarecilerine duyurmak için çeşitli ziyaretler yaptılar veTürk kamuoyunun desteğinin kazanılmasında çok önemli bir rol oynadılar. Hükümet ilk günlerdeBulgaristan’da yaşananlar konusunda temkinli bir politika izledi ve konuyu kavga zemininetaşımadan, Bulgaristan hükümeti ile müzakereler yaparak çözmeyi amaçladı. Ancak Bulgaristan’ınuzlaşmaz tavrı ve ülkesindeki Türk varlığını inkara devam etmesi üzerine, Türkiye bu sorunuuluslararası platformlara taşıyarak çözmek için girişimlere başladı.en_US
dc.description.abstractIn December 1984, Bulgarian Communist Party leaders launched a major campaign to change the names of Turks, who make up about 10% of the country's population, by force within twenty days. With this campaign, the Bulgarian government denied the Turkish presence in Bulgaria and wanted to turn Bulgaria into a homogeneous nation state inhabited only by Bulgarians. The mandatory name change campaign was first started in areas where Turks live in southern Bulgaria, and then the name change of all Turks living in central and northern Bulgaria was complete. During the campaign, the Turks were forced to sign a petition stating that they voluntarily accepted the practice of forced name change.d in a very short time. The Turks who refused to sign the petitions and resisted Bulgarian communist party officials were deported to prisons or concentration camps. They were subjected to severe insults and torture. The Turkish public became aware of the events in Bulgaria only in the first week of January. After that date, the Turkish press carried the injustices and atrocities suffered by the Turks in Bulgaria to their pages. In this way, they managed to draw public attention to the persecution of the Turks in Bulgaria. Immigrant associations in Turkey took advantage of every opportunity they had during this period to announce the sufferings of their relatives living in Bulgaria to the Turkish authorities and the leaders of political parties and gained public support. The Turkish government initially pursued a cautious policy on what was happening in Bulgaria and aimed to resolve the issue without any controversy by negotiating with the Bulgarian government. However, because of Bulgaria's intransigence and ongoing denial of the Turkish presence in Bulgaria, Turkey made attempts to solve this problem by moving into the international platforms.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.relation.ispartofRumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisien_US
dc.identifier.doi10.29000/rumelide.656753
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subject[No Keywords]en_US
dc.titleBulgaristan Türklerine uygulanan zorla isim değiştirme kampanyası ve Türk basını (aralık 1984-mart 1985)en_US
dc.title.alternativeForced name change campaign applied to Turks in Bulgaria and Turkish press (december 1984-march 1985)en_US
dc.typearticle
dc.departmentFakülteler, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü
dc.identifier.volume0en_US
dc.identifier.startpage252en_US
dc.identifier.issue17en_US
dc.identifier.endpage272en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.institutionauthorDemirhan, Hasan


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster