Türk Şiirinde Gelenekten Moderne Dağ İmgesinin Değişimi: İsmail Safa – Hâlid Örneği
Abstract
Türk edebiyatının takribî 1850’li yıllardan sonra değişim sürecine girdiği kabul edilmektedir. Sürecintemelini klasik şiirin duygu, düşünce ve hayal dünyasının yerine modern olanın ikâme edilmesiçalışmaları oluşturur. Bu dönüşümün kendi içerisinde sancılı olduğu gerçeği de karşımızdadurmaktadır. Döneme bakıldığı zaman edebî metinlerdeki değişim dönemin ruhuna uygun olarakgerçeklik ve bunun yanı sıra görsellik üzerinden kendini ifade eder. Bu aynı zamanda dünyagörüşünün ve zihnî yapının da başkalaşımı anlamını taşımaktadır. Edebiyat-ı cedide olarak karşımızaçıkan bu atılımın izlerini, klasik edebiyattan kendini ayıran hususları inceleyebileceğimizmecralardan biri de imgelerdir. Söz konusu çalışmada yeni edebiyat cihetinde şiirler yazan İsmailSafa’nın “Dağlara” başlıklı şiiri ile klasik şiir cenâhında eser veren Hâlid’in, İsmail Safa’nın zikredilenşiirine yazdığı nazireden yola çıkarak dağ imgesinin her iki şairdeki kullanımını veripkarşılaştırmasını yapmaya çalışacağız. Turkish Literature is accepted to have begun to change in 1850s. It changes with the use of what is modern instead of emotion, idea, and imagination within poetry. It is a fact that this transition is a troublesome process. In accordance with the era, the change in literary works is reflected through reality and visuality. This also means that worldviews and mentalities are changing. One of the points where we can study the differentiation of classical literature from this emerging movement, which is known as ‘new literature’,is images. This paper studies how the image of mountain is used in the poem named “Dağlara” by İsmail Safa, who is in the New Literature camp, and in the poem written by Classical Literature poet Hâlid in parallel to Safa’s work.
Source
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları DergisiVolume
0Issue
12Collections
- Makale Koleksiyonu [624]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [1037]