ZÜBÜK: BİR İKTİDAR ROMANI
Abstract
Bu metin çeşitli tahakküm ve tabiiyet ilişkileri arasındaki farklara Aziz Nesin’in Zübük romanının ayrıntılı bir incelemesi üzerinden odaklanmaktadır. Çalışmada iktidarın, temel bir niteliğiyle egemenlik ve otorite biçimindeki tahakküm ve tabiiyet ilişkilerinden ayrılabileceği öne sürülmektedir. Siyasal bir kavram olarak iktidarın temelinde taktiklerin yarattığı suç ortaklıklarının olduğu vurgulanmaktadır. Nesin’in yapıtı iktidarın bu temel eğilimini kavramak için eşsiz bir olanak sunar: itibarı yerle bir olmuş bir babanın mülksüz, eğitimsiz, mesleksiz varisi olarak resmedilen Zübük kurnazlığı, manipülatif yetenekleri ve fesatlığı sayesinde fırsatçı kasaba ahalisi ve eşrafı üzerinde değişen biçimler alan “suç ortaklıkları” inşa ederek tahakküm kurar ve siyasette hızla yükselir. Çalışma, bu tartışma yoluyla, gayri-şahsi hukuksal, kurumsal, geleneksel-simgesel kaynaklara dayanan daha dirençli, kararlı ve öngörülebilir egemenlik ve otorite ilişkileri ile kıyaslandığında iktidarın çok daha kırılgan, değişken, öngörülemez bir tahakküm ve tabiiyet ilişkisi olduğunu ileri sürmektedir. Siyasal kuram düzeyinde ise iktidarın siyasal olanın olumsallığıyla yakından ilişkili bir kavram olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. This paper focuses on the differences among various forms of domination through a detailed examination of Zübük, a novel by Aziz Nesin. The study argues that power may differ from certain relations of domination as sovereignty and authority with its one fundamental aspect; the basis of power as a political concept is in fact complicity created by tactics. Nesin’s work presents a unique opportunity to grasp this fundamental proclivity of power: Zübük, a dispossessed, uneducated, idle man, who is depicted as the heir of a disreputable father, establishes domination over the dwellers and notables of a small town by constructing “complicities” through his cunning, manipulative skills and intrigue, and quickly rises in politics. This examination of the novel indicates that power is a fragile, unstable, and unpredictable form of domination compared to the resilient, stable and predictable relations of sovereignty and authority based on impersonal legal, institutional and traditional-symbolic sources. The paper also concludes that the concept of power should be evaluated in close relation with the contingency of the political.
Source
Moment DergiVolume
7Issue
2URI
https://doi.org/10.17572/mj2020.2.354375https://app.trdizin.gov.tr/makale/TkRNeE56YzJOZz09
https://hdl.handle.net/20.500.11857/2472
Collections
- Makale Koleksiyonu [443]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [1037]